Güneş az önce uykuya daldı.

Cennet gibi vatanımızın kıymetini bilmeliyiz.

Tiyatroda gülmekten öldük.

Saçların altın gibi parlıyor.

Gül kurudu diye papatya ağladı.

Deniz bugün çarşafı andırıyor.

Onu görünce dünyalar benim oldu.

Rüzgar kulağımıza bir şeyler fısıldıyor.

Deniz misali gözleri vardı.

Güneş, "Uyanın, sabah oldu!" diye bağırdı.

Çantayı taşımaktan kolum koptu.

Sarmaşık derin bir uykudan uyandı.

Çalışmaktan gözlerim kan çanağına döndü.

Rüzgar, "Çekilin, geliyorum!" diye haykırdı.

Bahçedeki çiçekler sevinçten etrafa güzel kokular veriyordu.

Kardeşim istediği olmayınca kıyameti kopardı.

Sokaktaki kediler birbirlerine küsmüş.

Kitap, "Beni ne zaman okuyacaksın?" diye sordu.

Sana bin defa söyledim ellerini yıka.

Güvenme varlığa düşersin darlığa.